
2019 Beşiktaş’ın %19 kayıp 26.000 seçmeni nerde? 2024
Ey;) Beşiktaş’ın hepsi birbirinden değerli “sakinleri” &
gün aşırı sağıyla soluyla, her ayarıyla oynanan,
tüm tuşlarına aynı anda basılan cennet vatanın sevgili yurttaşları!
Son yerel seçimde, Beşiktaş Belediye Başkanı’mızın, kendi ifadesiyle aldığı rekor oy oranının %73, ikinci partininse oy oranının %16,3 olduğunu bilir misiniz? Belki. Peki, 2019’da yaklaşık 26.000 kayıtlı seçmenin (toplam seçmenin %19'u) Beşiktaş’ta sandığa gitmediğini ve %3'de geçersiz oy çıktığını? Beşiktaş’ta sandığa gitmeyen seçmen sayısı, 2. olan parti/adayın oy sayısından oldukça fazla. Sandığa gitmeyenler, bir nevi ana muhalefet oldu 2019'da Beşiktaş’ta. İlkinde de, tekrarlanan seçimde de başardılar.
“26.000” kayıp önemli mi?
Mart 2019'da, Sn.İmamoğlu’nun ilk seçimde rakibine attığı farkın iki (2) katı dersek. Oy kullansaydı o kayıplar, tekrar seçimine bile gitmeyebilirdi koca İstanbul, ya da kazanan dahi değişebilirdi. 2023’te, ise o kayıpların sadece 5.000'i sandığa dönüp, genel seçimlerde oy verdi.
Nerdeler? Ana muhalefet sandıkta bildiğiniz kayıp Beşiktaş’ta. Hangi muhalefeti örnek alıyorlarsa...
Göçtüler mi? Sağlık, iş ya da tatil! yüzünden mi? yol parası mıydı sorun? Memleketinde miydi? “Nasılsa kazanırız” ya da “kesin kaybederiz” veya “Boşver, alt tarafı bir seçim” mi dediler? Ya da sisteme, adaylara olan inançlarını mı kaybettiler? Protesto mu ettiler?Bilmiyoruz ama boşveremiyoruz da. “Beşiktaşlı duruşu”nu bildiğimiz için boşveremiyoruz. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilen, kalesine“otobüs çekip”, yerde vakit geçirerek veya haksızca kazanmak yerine, kaybetse de adil ve güzel oyunu seçen o duruşu.
Başkasının oyu ya da oyunu için değil, sadece güzel oyun için burdayız...
Oy’undan vazgeçenler için... %100 bağımsız...
Ulaşmaya çalıştığımız, o kayıp seçmenler ve yenileri, çekeceğiz geri sandığa ve umuda, çekebildiğimizi. Farkındayız farklı mahallelerde bıkkın ve yorgun Beşiktaşlıların. Dertli ve yüzleri düşmüş. Sığ siyasetin değil, geçim derdinde, kira derdinde. Bıkmış iç çekişmelerden, iç çekmelerden, seçmeni yok sayan aday belirleme süreçlerinden. “Ceketimiz yeter” anlayışından. Sıradışı ittifaklarla sıradanlaşmış sonuçlardan. Bitmeyen pazarlıklar, garip planlardan. Benzer şeyleri deneyip farklı sonuç bekler gibi yapanlardan. Usanmış birbirini yiyenlerden, menfaat uğruna bölenlerden, ötekileştirenlerden. Onyıllara yaygın siyasi müsilajdan...
"Sandığa gitsem de, oyum sonuca etki etmez” deme, dedirtme.
İstediğin değişimse sandıkta, başta sen çok lazımsın.
Gel, kim olursan ol, gel. Bize değil, yine içinden geçene ver oyunu, ama gel. Bize sağduyulu, aklı başında insanlar lazım. Barbaros Hayrettin misali fırtınaya da yelken açarız da, sırf siyasi tercihi için kimseye yüz asmayız. Kafaya takmışız biraz o kadar. Tabelalar ve kişiler değişse de, değişmeyen çağdışı yaklaşımla derdimiz. Usta kalem demiş ya onyıllar önce “Memleket evlatlarına kendinden başka birşeyle meşgul olma fırsatı vermiyor”. Doğrudur, hala aynı da, ama sorumlusu tek bir kişi, mahalle ya da taraf değil onun, müşterek. Takılıp kalmayacağız suni gündemlere, ötekileştirenlere, trollere...
Bizim ihtiyacımız da, hasretimiz de, hayalimiz de bir aslında...
Kafya taktık, öyle ya da böyle bulacağız birlikte yeni bir yol...
Bizim bildiğimiz, Beşiktaşın hiçbir mahallesinde kafaya takılmaz, kimin ne giydiği, başına ne taktığı, ne yediği, ne içtiği, ne dinlediği, ne mezhebi, ne kökeni... Takılırsa birbirine takılır gülerek, ya da fikirlerin peşinde daima ileriye... Biliyoruz, Beşiktaşlıların daima demokrasinin, adaletin, bireysel hak ve özgürlüklerin yanında durduğunu, zora düşenin hiç ayrımsız yanında olduğunu. Azalmaya başlayan şeylerde var malum. İhtiyacı var her Beşiktaşlının, yüzünün artık daha çok gülmeye. Sırf kendisinin değil, komşu mahallesinin de. Takımlarımız ayrı olsa da, hasretimiz bir bizim. Ne kupaya, ne şampiyonluğa, ne de başkanlığa...
Hasretimiz daha güzel bir Beşiktaş’a, adil oyunla hakedenin kazandığı güleryüzlü bir topluma...
Önce Beşiktaş’ı daha dirençli, ülkenin afete müdahelede en hazır ilçesi haline getireceğiz. Sosyal mahalle belediyeciliği anlayışımızı her mahalleye yaygınlaştırıp, kimseyi geride bırakmayacağız. İhtiyaç sahibi aileleri, kadınları, çocukları, öğrencileri, engellileri asla yalnız bırakmayacağız. Her alanda fırsat eşitliğinin yolunu açacağız. Beş sene içinde Boğaz’ın incisinin, tarihi, kültürü, mimarisi, uluslararası festivalleri, ödül törenleri, çiçek pazarları, fuarlarıyla Dünya’nın “en yaşanabilir” ilçeleri arasında bir yıldız olarak parlamasını sağlayacağız. İnancımız tam, biliyoruz doğru ve ait olduğumuz yerdeyiz. Çünkü değişim doğrudan ya da dolaylı, önce hep Beşiktaş’tan başlar. Ayırmadan, kayırmadan, ötekileştirmeden, ranta saplantılı değil, sakin ve huzurlu yaşamak için, çağdaş ve aydınlık bir gelecek için...
Çok vakit kaybettik iç çekişmelerden, gerisinde kaldık ilerlemenin,
dönüp durmaktan içinde aynı boş dairenin..
doktorlarımıza söyleyin kaçmasınlar, biz hala hastasıyız bu memleketin.
Çok uğraşsanız da tüketemeyeceğiniz bir heyecanımız ve enerjisi var gençliğimizin.
Vira Bismillah! diyip içten ve kardeşçe, elbet motorlar kalkar Beşiktaş’tan maviliklere ...
Hırsı, kini, korkuyu geride bırakmaya, öfkeden kabarmış dalgaları yara yara...
Birlikte rahat ve huzurlu bir nefes almaya..
güle güle sizlere geliyoruz...


